SAĞLIK HUKUKU

Sağlık Hukuku Hakkında Sunulabilecek Hizmetler

Sağlık Hukuku Öz Hukuk Bürosunun Ana Faaliyetleri Arasındadır. Yaşama hakkı insanın en temel hakkıdır ve diğer hakların kullanılması da bu hakka bağlıdır. Bu nedenle İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 3. Maddesinde yaşamanın herkesin temel hakkı olduğu vurgulanmıştır. Buna bağlı olarak 25. Maddesinde de sağlık hakkı temel insan hakkı olarak kabul edilmiştir.

Sağlık Hukuku hasta – hekim – sağlık kurumu arasındaki ilişkileri düzenlediği gibi ilaç ve sağlık ekipmanı şirketlerinin sorumluluklarını ve sınırlarını da belirler. Sağlık kurumu ve ilaç firmalarının kapsamı geniştir. Sağlık kurumu tanımına; estetik merkezleri, hacamat merkezleri, diyet ve beslenme merkezleri, psikoterapi merkezleri vs. gibi insan sağlığını düzenlemeye yönelik alanlar da dahildir. İlaç tanımına da ilaç etkisi yapabilecek bitkisel ürünler dahil olduğu gibi bu ürünlerin üreticileri de ilaç firmaları gibi sorumluluk taşırlar.

Sağlık Hukuku alanında en yoğun davalar malpraktis denen tıbbi kötü uygulama davalarıdır. Malpraktis Türk Tabipler Birliği etik ilkelerinin 13. Maddesinde Hekimliğin Kötü Uygulanması (Malpractice) başlığında “Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi “, “hekimliğin kötü uygulaması” olarak tanımlanmaktadır. Burada hasta hakları ve hekim sorumluluğu önem arz etmektedir.

Bu alanda sunulabilecek hizmetler şu şekildedir,

-Sağlık kurumlarının çalışanları, hastaları ve tedarikçileri ile aralarında kurulacak sözleşmenin hazırlanması

-Hasta ve hekim (doktor) hakları, hasta – hekim – sağlık kurumu (hastane) çevresinde oluşan uyuşmazlıkların giderilmesi

-Malpraktis davalarında hekimin cezai ve tazminat sorumluluğu kapsamında izlenecek hukuki yolların sunulması,

-Sağlık personelinin teşhis ve tıbbi müdahaleden kaynaklanan sorumluluğundan doğan ceza davaları, maddi ve manevi tazminat davalarının takibi

-Sigorta uyuşmazlıklarının giderilmesi

-İlaç patentleri ve markalarının verdiği hakların ihlali nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaların takibi

-İlaç firmalarının ham madde, cihaz ve malzemelerine ilişkin üretim, dağıtım ve distribütörlük sözleşmelerinin hazırlanması

Hasta Hakları, Sağlık Çalışanları ve Hastane Sorumluluğu Açısından Sağlık Hukuku

   Hayatın olduğu her alanda hukuk vardır. Hayatın düzgün yaşanılması için de kişinin sağlıklı olması gerekir. Toplum, sağlığını sağlık çalışanları ve hastanelere emanet etmiştir. Bu ilişkinin düzenlenmesinde de hukuk kuralları etkindir.
Hastaneler ve sağlık çalışanları büyük bir emaneti yüklenmişlerdir. Bu emanete en doğru şekilde sahip çıkmaları gerekir. Hastanın da haklarını bilip ona göre hareket etmesi gerekir. Bu da hukuk kurallarını doğru bilmekle olur.
Hastaneler ve sağlık çalışanlarının nelere dikkat etmesi gerekir? Hasta, yapılan tıbbi müdahale sonucunda yaşadığı soruna karşı ne yapabilir? Burada her iki taraf açısından da dikkat edilmesi gereken husus Hasta Hakları Yönetmeliği ve ülkemizin de taraf olduğu İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi ışığında “Tıbbi Müdahalenin Hukuka Uygunluğunun Şartları”dır. Bunlar;

1-Müdahalenin bir sağlık çalışanı tarafından yapılması

   Müdahalenin hemşire, hekim, diş hekimi gibi sağlık çalışanları tarafından yapılması gerekir. Öğrencilerin müdahalede bulunabilmesi için bu durumun hastaya söylenmesi ve hastanın da buna rıza göstermesi gerekir. Ayrıca öğrenci, müdahaleyi gözetim altında yapmalıdır, yoksa sorumluluk hocasının olur. Bu ayrıntılara dikkat edilmediği taktirde hukuka aykırı müdahalede bulunulmuş olur.

2-Müdahalede hastanın rızası

   Müdahaleye hastanın rıza göstermiş olması gerekmektedir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, hastanın aydınlatılmış olup olmamasıdır. Hasta, yapılacak müdahalede neler olacağını, müdahale sonunda neler yaşanabileceğini, hangi ihtimallerin olduğunu, ne gibi yan etkilerle karşı karşıya olabileceğini bilmelidir. Hasta Bilgilendirme Formunun gerektiği şekilde(formun, müdahalede bulunacak kişi tarafından hastaya tebliğ edilmesi gibi) hasta yakınına değil hastaya (hastanın kendisinin bir başkasına bilgilendirme yapılmasını istemesi müstesna) okutulup imza altına alınması gerekir. Müdahale hastanın rızasının sınırları içinde olmalıdır. Ancak acil durumlarda bu yükümlülük aranmaz. Müdahale sonrası kişiye bilgi verilip imza altına alınır. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarının son yıllarda verdiği kararlar aydınlatma yükümlülüğünün önemini vurgular niteliktedir. Aydınlatma yükümlülüğü gerekli şekilde yerine getirilmediği taktirde hasta haklı olmakta, maddi ve manevi tazminata hak kazanabilmektedir. Aydınlatma yükümlülüğü genellikle hastane ve sağlık çalışanları tarafından usulüne uygun şekilde yerine getirilmeyen, hastaların da mahkeme aşamasında genellikle dikkat etmediği, bilirkişi incelemesinde de adli tıp kurumunun, talep edilmediği için, incelemediği önemli bir ayrıntıdır.

 

3-Müdahalenin gerekliliği, yani endikasyon

  Müdahalenin yapılması gerekli olmalıdır. Bu gereklilik şartı hastanın müdahaleye rızasının olması ile son bulmaz. Hastanın rızası olsa dahi bir endikasyonun bulunması gerekir. Eğer bir gereklilik yani endikasyon yoksa, müdahalede bulunan sağlık çalışanı kasten yaralama veya öldürme suçlamaları ile muhatap olabilecektir. Bu gereklilik her zaman tıbbi bir gereklilik olmayabilir. Sünnette olduğu gibi ‘sosyal endikasyon’ veya estetik ameliyatta olduğu gibi ‘psikolojik endikasyon’ olabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus yapılacak müdahalenin gerçekten bu kapsamlardan birine dahil olup olmadığıdır. Örneğin; kişi daha çekici görünmek için kaburga kemiklerinden birini ya da birkaçını aldırmak istese burada estetik ameliyatın bir gerekliliğinden söz edilemez. Zira bu, kişinin sağlığını tehlikeye atabilecek ciddi bir müdahaledir.

 

4-Müdahalenin tıbbi kural ve standartlara uygun özende yapılması

   Yapılan müdahale gerekli, sağlık çalışanı tarafından yapılmış ve hastanın rızası alınmış olsa dahi müdahalede bulunan kişi gerekli özeni göstermelidir. Özen yükümlülüğünü yerine getirmediği için müdahalenin faydasız kalmasına, dahası yapılan müdahalenin zarar doğurmasına sebep olan kişinin sorumluluğuna gidilir. Ameliyat işlemi gerçekleştikten sonra dikkatsizliği yüzünden hastanın vücudunda ameliyat materyallerinin unutulması, müdahalede bulunan kişinin sarhoş olması, müdahale ortamının temiz tutulmaması nedeniyle hastanın mikrop kapması gibi vakalar bu duruma örnek teşkil edebilir.
ozhukuk.org-site-logo 7
  • 0530 641 39 94
  • İletisim@ozhukuk.org
  • Mahmudiye Mah. Bahçeler Cad. Ali Palamut Plaza kat.4/49 Akdeniz/MERSİN

yasal Uyarı

1163 sayılı yasaya göre, Türkiye Barolar Birliği’nin Meslek Kuralllarına bağlı olarak, Reklam yasaklarına uygun olması temelinde Öz Hukuk Bürosu için tasarlanmıştır. Tüm Hakları Saklıdır.

Öz Hukuk Bürosu © 2018